ÇOCUKLAR İÇİN SEÇİMLERİN GÜCÜ: ÖZGÜRLÜK VE LİDERLİK ARASINDA DENGE

Bir liderlik koçu olarak, gençlerin gelişiminde seçimlerin ne kadar önemli olduğu üzerine sıkça düşünüyorum. John Maxwell’in Gençlik Programı, gençlerin dirençli, öğrenmeye açık ve başkalarına değer katan liderler olmalarını sağlamak için bilinçli kararlar almanın önemini vurguluyor. Ancak, bu seçimlerin önemi kadar, gençlerin karşılaştığı seçeneklerin fazlalığı da dikkate alınması gereken bir konu.

Günümüz gençleri, sınırsız uygulamalar, televizyon kanalları ve ürünler arasında kaybolmuş durumda. Bu, önceki nesillerin deneyimlerinden oldukça farklı bir gerçeklik. Gençlere daha fazla özgürlük sunarken, aynı zamanda onları fazla seçeneklerin paradoksuyla karşı karşıya bırakıyoruz.

Seçim Paradoksu: Güçlendirici mi yoksa Felç Edici mi?

Sonsuz seçeneklerle dolu bir dünyada, gençler çoğu zaman karar vermekte zorlanıyor. Psikolog Barry Schwartz, bu durumu seçim paradoksu olarak adlandırıyor; fazla seçenek özgürlük getirmek yerine çoğu zaman kararsızlık, tatminsizlik ve aşırı beklentilere yol açıyor.

Çok Fazla Seçeneğin Olumsuz Etkileri:

1.   Karar Verme Felci - Gençler, sonsuz seçenekler arasında doğru kararı verememe korkusuyla karar vermekte zorlanıyor. Bir araştırma, az seçenek sunulan bir ortamda insanların daha kolay karar verdiklerini gösteriyor. Aynı şekilde, gençler de sınırlı seçeneklerle daha etkili kararlar alabiliyor.

2.   Azalan Memnuniyet - Daha fazla seçenek, gençleri daha mutlu yapmıyor. Aksine, yaptıkları seçimlerden pişmanlık duymalarına neden olabiliyor. “Kaçırma korkusu” (FOMO) gerçek bir sorun ve bu, özgüvenlerini aşındırıyor.

3.   Beklentilerin Artışı - Daha fazla seçenek, gençlerin bilinçaltında “mükemmel” bir sonuç beklemesine yol açıyor. Ancak gerçeklik bu beklentileri karşılamadığında, hayal kırıklığı ve tatminsizlik kaçınılmaz oluyor. Bu, gençlerde karamsarlık ve özgüven kaybını tetikliyor.

Seçimler, Kaygı ve Depresyon Arasındaki Bağlantı

Seçimler sadece bilişsel bir zorluk değil, aynı zamanda duygusal bir yük de getiriyor. Günümüzde gençler sıkça “bunalmış” hissettiklerini dile getiriyor. Eğitim odaklı anketlerde ve odak gruplarında, birçok genç çok fazla seçenekle karşı karşıya olduklarını ve bu durumun üzerlerinde büyük bir baskı yarattığını ifade ediyor.

Peki, tüm bu seçenekler gerçekten onları özgürleştiriyor mu, yoksa üzerlerinde bir yük mü oluşturuyor? Fazla seçenek, gençlerin kendi hatalarından kendilerini sorumlu tutmalarına da neden oluyor. Bu durum, hem kaygıyı hem de mutsuzluğu artırıyor.

Bilinçli Liderlik: Gürültünün İçinden Geçip Yol Gösterme

İşte burada liderlik devreye giriyor. “Lider Benim” Gençlik Programı, gençlere kişisel gelişim, dayanıklılık ve topluma katkı sağlama gibi alanlarda seçim yapmayı öğretiyor. İşte bu programın, seçim paradoksuyla mücadelede öne çıkan bazı ilkeleri:

1.   “Bilinçli Olmayı Seçiyorum” - Gençlere, kararlarını bilinçli ve amaçlı bir şekilde vermeyi öğretmek, kararsızlık tuzağından kurtulmalarına yardımcı oluyor.

2.   “Dayanıklı Olmayı Seçiyorum” - Karar verme sürecinin ağırlığı altında ezilmek yerine, hatalardan ders almayı ve ilerlemeyi öğrenmek, gençleri güçlendiriyor.

4.   “Başkalarına Değer Katmayı Seçiyorum”- Kendilerine yönelik baskıyı azaltmak ve çevrelerine olumlu bir etki bırakmak, gençlerin seçimlerindeki odak noktasını değiştiriyor.

Özgürlük ve Basitlik Arasında Bir Denge Kurmak

Gençleri yönlendirirken, onlara sunulan seçeneklerin sınırlı olmasının aslında bir güçlendirme yöntemi olabileceğini fark etmeliyiz. Örneğin:

·      Sınıfta, proje seçeneklerini üçle sınırlandırmak.

·      Sporda, iki veya üç egzersiz rutini sunmak.

·      Yemekhanede daha az ancak özenle seçilmiş alternatifler oluşturmak.

Seçenekleri azaltarak, gençlerin gerçekten odaklanmalarını sağlayabiliriz. Onlara sınırsız olasılıkların ağırlığını değil, bilinçli seçimlerin özgürlüğünü sunabiliriz.

Karmaşık Bir Dünyada Liderlik Etmek

Bugünün gençleri, hızla değişen bir iş piyasası, belirsiz bir ekonomi ve pandemi sonrası dünya gibi eşi görülmemiş zorluklarla karşı karşıya. Bizlere düşen, onların bu karmaşıklığın içinden geçerken yanlarında olmak ve onlara yol göstermek.

Liderlik, gençlere sadece “nasıl” seçim yapacaklarını değil, aynı zamanda “neyi” seçeceklerini de öğretmek demektir. Onlara bilinç, öğrenme isteği ve dayanıklılık kazandırdığımızda, hayatta netlik ve özgüvenle ilerlemelerini sağlarız.

Haydi, bir sonraki nesli seçim paradoksunun ötesine taşıyarak, bilinçli ve etkili liderler olmaları için güçlendirelim.